22 Eylül 2014 Bu içerik 2.763 kez okundu.

1-DEVAMLILIK
İnsanın hayatta kalabilmesi ve neslin devamını sağlayabilmesi için gereksinimlerini karşılamasıdır.Devamlılığın en baskın öğesi üreme içgüdüsü olup diğer içgüdüler de üreme içgüdüsü etrafında şekillenir.
ÜREME İÇGÜDÜSÜ
Neslin devamının sağlanması için her insanın sahip olduğu bir güdüdür.Kadın-Erkek arasında ki ilişkiyi belirleyen bir öğedir.Bu konu sadece içgüdülere bırakılsa hayvanlar aleminde ki üreme sistematiği insanlarda da birebir olarak ortaya çıkar.Kadın seçen Erkek ise seçilen konumdadır.Bu seçimlerin özellikleri toplumdan topluma değişmekte olup yine de büyük benzerlikler taşır.
Kadın dünyaya sağlıklı bireyler getirebilmek ve büyütebilmek için içgüdüsel olarak sağlıklı genlere sahip ve güç sahibi erkekleri seçme eğilimindedir. Erkek ise kadın tarafından seçilebilmek için çabalayan konumdadır. Seçme ve seçilme kurallarını sistem belirler tüketim davranışları da buna göre şekillenir.
AŞK
İnsan bedeninin üreme sonucu dünyaya sağlıklı bireyler gelebileceğine inandığı bedene ,duyduğu üreme içgüdüsüdür.
2-DÖNÜŞÜM
Sürdürülebilir mutluluğa veya mutluluğa ulaşamama durumunu bir anlamda mutsuzluğu insanın kendi özellikleri ve yetenekleri sayesinde somutlaştırmasıdır. Bu anlamı ile dönüştürülen şey bir kitap,bir denklem,bir resim,bir şiir,bir fikir,bir söz v.b. olabilir.Kısaca insanın dönüştürdüğü şey yaşadıklarına şükrüdür.
Dönüşüm için ilk olarak insanın kendini tanıması,yeteneklerini keşfetmesi ve bilgi sahibi olması gerekir.Hayatta ki ayrılıklar,ölümler,savaşlar,hastalıklar,ekonomik krizler,doğal afetler hepsi dönüşüm içindir.Tarihte bu mutsuzluklar yaşanmasaydı bugün hiçbir sanat eseri,bilimsel ve teknolojik gelişmeye sahip olamazdık.
ŞÜKRETMEK
Bireyin kendinden daha kötü durumda olduğuna inandığı diğer bireylerle kendini karşılaştırıp kendini tatmin etmesi değildir.İşitme engelli bir adama bakıp şükretmek ile işitme engelli bir Bethoven’ın 9.Senfonisini doğru yorumlamak gerekir.
ŞANS
Şans veya şansızlık diye bir şey yoktur sadece iyi yorumlanmaması ve dönüştürülmemesi vardır.
FARKLI OLMAK
7 milyarlık dünya nüfusunda hepimizden sadece bir tane var.Tüm insanlardan farklı olmak için kendimiz olmamız aslında yeterli fakat çok zordur.Dönüşüm konusunda adını tarihe yazdırmış olanların ortak özelliği de zor yolu tercih ederek kendilerini çok iyi tanıyıp hayatlarını dönüştürmeyi başarmış olmalarıdır.
3-SEVMEK
İnsanın hayatta yaptığı seçimlere ve bu seçimlerin sonuçlarına(kaderine) sürekli olarak dahil etmeye çalıştığı her şeye karşı taşıdığı duygu.
KADER
Kader kitre ile yoğunlaştırılmış suya boyalarla oluşturulan desenlerin kağıt üzerine geçirilmesi ile yapılan EBRU sanatına benzer. Fırçayı su üzerine getirirsiniz ve damlatırsınız bu sizin elinizde olan bir şeydir ama boyanın su üzerinde alacağı şekli hayat belirler.Yaptığınız her tercih size ait ama sonuçlar sizden bağımsız değişkenler tarafından belirlenmektedir.Mesela ölümü tercih edebilir kafanıza silahı dayayıp ateş edebilirsiniz ama ölüp ölmeyeceğiniz yine sizin elinizde değildir buna ben hayatın standart sapması diyorum.
FAYDASAL İÇGÜDÜ
Bireyin ruhsal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak adına kendi faydasını azami şekilde ön plana alma stratejileridir.Bu stratejiler içgüdülerin baskısı ve toplumun kabullenişleri arasında şekillenir.
VİCDANSAL İÇGÜDÜ
İçgüdülerin vicdansal bir perspektifte değerlendirilip ona göre hareket edilmesi eylemidir.
MUTLULUK
Sevmek,dönüşüm ve devamlılığın faydasal içgüdü ile sürekli tanım değiştiren hedeflere ulaşılması durumunda sağlanan kısa süreli kıvanç durumudur.
SÜRDÜRÜLEBİLİR MUTLULUK
Sevmek,dönüşüm ve devamlılığın vicdansal içgüdü ile ulaştığı uzun dönemli kıvanç durumu.
HUZUR
Mutluluğa veya Sürdürülebilir Mutluluğa ulaşmak için nedenlerin olmaması ve mevcut durumun kabullenilmesidir.
GELECEK
Geleceğin tam olarak bilinmesi imkansızdır ancak çeşitli bilgilerle geleceği kestirebilmek mümkündür.
KAYNAK http://yarinneolacak.net/hayatin-amaci/#ixzz3Dzb0yXEN