14 Kasım 2020 Bu içerik 2.147 kez okundu.
Fiziksel ve nörolojik muayenelerinde herhangi bir şey olmayan çocukların standart büyüme eğrilerine bakarak bu aşamaları kayıt altına alınan çocuklara rutin olarak laboratuvar testleri yapılmalıdır. Altında yatan biyolojik bir durum olduğu şüphelenen çocuklarda tam kan saıyımı yani beyaz kan hücresi sayımı, lenfosit hemoglobin ve hematokrit seviyelerinin testlerinin yapılması gerekmektedir. Ayrıca vitamin ile ilgili eksikliklerin belirlenmesi yararlı olacaktır. Ayrıca idrar tahlillerinde yapılması şüphelenen bir hastalık varlığını göstermede yardımcı olacaktır.
İştahsız Çocuk ile Mücadelede Yapılması Gerekenler Nedir?
Öncelikle ailelerin iştahsız çocuklar ile ilgili belirli programlar yaparak düzen içerisinde ilerleyerek yemek zaman planlarını ve uyku zaman planlamalarını yapmaları gerekmektedir.
Tat alma duyusu nezaman gelişir: Gebeliğin 12. Haftasından sonra fetüsün dilinde tat alma cisimcikleri oluşur. Anne adayı olan kişi kahve sarımsak gibi kokulu yiyecekler tükettiğinde bebeğin içinde yüzdüğü amniotik sıvı bu tatların moleküllerini taşımaya başlar. Bu sebeplerden dolayı tat almıyor anlayışını düşünmek yanlış bir düşüncedir. Yapılan yemekleri yememesinin sebeplerinden biri beğenmiyor olması olabilir.
Bu zamanlamaları ayarladıktan sonra, çocuğun yemek yerken izleyerek hassas noktalarının tespiti gerekmektedir. Psikolojik mi yoksa Biyolojik bir sorun mu olduğunu tespitinin yapılması için bu gözlemin not edilmesi ve daha sonra bir uzmana gerek duyulduğunda iletilmesi gerekmektedir.
Çocukların öncelikle ile bireylerini kendilerine rol olarak model aldığını unutmamalıyız. Ebeveynler ne yaparsa çocuklarda aynısını yapmaktadır. Buna bağlı olarak yemek yerken göstermiş olduğunuz çabalara birde film artisti gibi çocuğunuza rol yaparak büyük bir iştahla yemeniz uygun olacaktır. Bu konuda sofra kültürü adı altında geliştirmiş olduğumuz davranış tarzları çok önemlidir.
Ayrıca yapılan çalışmalar doğrultusunda çizgi film izletilerek yedirilen yemek için bir çok yorum ve görüş vardır. Kimi araştırmacılar çocuklar için çizgi film veya farklı bir görsele dalarak çocukların yemek yedirme alışkanlığını önermezken kimi araştırmacılar ise burada bir denge kurulmasından yanadır. Eğer kilo kaybının önüne geçecek düzeyde bir durum söz konusu ise bu durumda çizgi film veya diğer alternatifler kesinlikle doğru çözüm olacağı görüşündeler.
Çocuklara karşı aşırı ısrarcı olmak, psikolojik olarak ters tepki yaparak ya aşırı kilo almalarına sebebiyet vermekte yada iştahsızlık problemini tetikleyerek kilo almalarını engelleyen bir davranıştır. Bu ısrarcı davranışlar sonucu çocukta belirgin olarak tepkiler gözükmektedir. Örneğin; yemek zamanı yüzünü kapatma gibi. Bu yüzden çok ısrar ederek çocukların psikolojisini etkilememek gerekmektedir.
Dengeli beslenme, çocuklar için çok önem arz etmektedir. Şöyle ki; yapılan izlenim sonucunda bir öğünde az yiyip bir öğünde fazla yemek gibi dengesizlikler oluşuyorsa, tamamlayıcı ara öğünler ile desteklenerek önüne geçilmeli veya doktor tavsiyesi ile uygulanacak yöntemler denenmelidir.
Burada dikkat edilecek husus ara öğünlerde çocuğu şişirecek gıdalardan uzak durmaktır.
Özellikle uyku öncesinde çocukların tam bir öğünü tamamlamış olmaları ve daha sonrasında gece acıkmayacak şekilde yemeklerini yemeleri ve uyku halinde iken büyüme hormonları çalıştığı için önem arz etmektedir. Bu durumda akşam yemeğini yemeyen çocuğa uyku saati geçse dahi yemek yedirerek uykuya dalmasını sağlamanız önem arz etmektedir.
Tabi ki sağlıklı yiyecekler yedirmek çocuklar için çok önemlidir. Fakat! Eğer çocuğunuz sağlık yemekleri yemeyi reddediyorsa bu durumda kilo aldırıcı alternatiflere yönelmeniz, hiç yemek yedirmemenizden iyidir. Çünkü bir çok durumda ağız tadı oluşan çocuklar sağlıklı bir çok yemeği beğenmemeye başlıyor bu durumda ise istenmeyen kilo kayıpları meydana gelmektedir.
İlgi kaynağı oluşturmak; çocukların hazırlamış olduğunuz yemeği hazırlarken sizinle birlikte yemek hazırlamasına izin vermeniz onun yemeği sevmesine teşvik olacaktır. Ayrıca sevdirmenin bir diğer yolu ise ilgi kaynağı ve odaklanma prensipleridir. Bu hususta yapacağınız kendisine yemeği sevdirmek ve bir oyun gibi göstermek olacaktır. Hayvan taklitleri yapmak veya sofra düzeninde oluşturacağınız oyunlar çocuğun yemek yemesi için teşvik oluşturacaktır. Burada önemli olan husus ise yapılacak oyunların devamlılık arz etmemesidir.
Yemek ölçüsünü kendinize göre değil çocuğun yiyebileceği kadar ayarlamanız hem psikolojik hem de biyolojik olarak çocuğu etkilemektedir. Bu hususa da dikkat etmeniz gerekmektedir.
Ayrıca bu hususlar dışında kalan ebeveyn davranışlarından kaynaklanan bazı sorunlar bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi gece beslemesidir, Uyanıkken yiyeceği yemekleri geceleri uyurken yedirmeye çalışmak hem tehlikelidir hem de çocuğun psikolojisini etkileyecek bir durumdur. Özellikle anneler gece çocukları uyurken biberon ile süt içirmeye çalışmaktadır.
Baskıcı yaklaşım: Bu tarz durumlar daha önce bahsettiğimiz gibi olumlu bir yaklaşım türü değildir ve çocuğu psikolojik olarak ters tepki vermesi ile sonuçlanır.
Zorlamak: Çocuğun ağzını zorla açarak besleme yöntemidir, bir önceki yöntem gibi geçersiz bir yöntemdir. Kesinlikle uygulanmaması gerekmektedir.
Statik yaklaşım: Statik yaklaşım ile çocuğun doymadığını düşünerek her saat başı veya 2 3 saatte bir yemek yedirmeye çalışmak yanlış bir yaklaşım türüdür.
Dikkat Dağınıklığı: Yemek yerken çocuklarda ilgi oluşturma türü devamlılık arz ettiğinde çocukların yemek yerken devamlı bir ilgi ile yemek yeme istemelerini sağlamaktadır bu yüzden süreklilik arz etmemesine özen göstermek gerekmektedir.
Uzatılmış yemek: Bu tarz yöntemler ile ebeveyn çocuğuna uzun süreler sofrada kalarak yemek yedirmeye çalışmaktadır bu süreler yarım saatin üzerine çıktığında sorun teşkil edecektir. Bu yüzden sofradan 30 dk sonrası kalkılması önerilmektedir.
Sonuç olarak; çocukların iştahsızlıkları bir çok sebepten kaynaklanmalıdır ve iştahsızlık sorunun önüne geçmek için kategorizasyon sistemi ile yani adım adım ve sabırlı ilerleyerek fakat vakit kaybetmeden bir not sistemi kullanıp kayıt altına alarak ve buna bağlı önlemler alarak ilerlemek gerekmektedir. Bu önlemleri yukarıdaki maddelerde bulabilirsiniz. Sonuç alınamazsa bir uzmandan destek alınması gerekmektedir.