Deprem kuşağında yaşadığımız şu dönemlerde, depremin hayatımızdaki önemini kavrayarak; deprem ile nasıl yaşamamız gerektiğinin farkına varıyoruz ve aslında depremin tsunami haricinde çürük ve eski binaların, yapıların depremden etkilenerek hayatlarımızı nasıl etkilediğini görmekteyiz.
Depremin oluşturmuş olduğu etkilerden dolayı insana vermiş olduğu zararlar biyolojik olduğu kadar psikolojik de olmaktadır. Deprem anında ve daha sonrasında insan vücudunda bir takım fizyolojik değişiklikler oluşur. Kalp atışları hızlanır, soluk alış-verişi hızlanır. Şaşkınlık, gerginlik ve korku içinde oluşan ve gelişen bir psikoloji içerisine girilir. Bununla birlikte terleme, gözbebeklerinde büyüme, titreme ve bulantı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Deprem sonrasında bir çok kişide ve özellikle çocuklarda travmalar görülebilir. Bu kişilerde devam eden panik sendromları; anksiyete gibi, kaygı üzerinden gelecekteki olaylar hakkında endişe duyma hisleri oluşabilir. Bu psikolojiye giren kişilerin yaşam kaliteleri düşer. Bu deprem sonrası travmalar kişilerde stres bozukluğu yaratmaktadır.
Stres bozukluğu ile birlikte kişi kaygılarını sürekli olarak zihninde canlandırarak ve rüyalarına sirayet eden görüntüler ile karşılaşarak huzursuzluk yaşayabilir. Bu gibi durumların kısa süreli olması doğal etkidir. Fakat uzun süreli yaşanan bu gibi durumlar ciddi sorunları peşinde getirmektedir.
Deprem sonrasında bir çok kişi bu travmatik durumları kendileri atlatır, bazı kişilerde oluşan psikolojik sorunlar için muhakkak bir uzmandan destek alması gerekmektedir.
Ebeveynlerin, çocukların psikolojisini en az seviyeye indirmek için çocuklarına deprem sırasında ne yapması gerektiğini ve sonrasında ne yapması gerektiklerini anlatmaları gerekmektedir.
Böylece çocuklar deprem sırasında ne yapması gerektiğini daha iyi kavrayacaktır. Depremden etkilenen kişilerde oluşan duygu ve tepkiler:
Korku, endişe, suçluluk, karamsarlık, pişmanlık, öfke, panik, çaresizlik. Deprem sonrasında oluşan duygu ve tepkiler;
Düşünceleriniz ve davranışlarınız hala depremin etkisinde olabilir. Deprem ile ilgili anılarınızı ve yaşadıklarınızı tekrar tekrar anlatma ihtiyacı duyarsınız. Yaşadıklarınız devamlı olarak gözlerinizin önüne gelebilir. Her an tekrardan yaşayacakmış gibi tedirgin olarak korku hissedebilirsiniz. Dikkatle yaptığınız işlere odaklanamazsınız.
Yoğun stresten dolayı mide bulantısı, göğüs sıkışması ve baş ağrısı olabilir.
Bu tepkiler ve duygular kişiden kişiye değişmektedir.
Çevrenizdeki kişilere nasıl yardımcı olabilirsiniz ?
Toparlanmanız gerektiğini unutmayın, tabi ki kayıplarınız için yas tutacaksınız bu sizin en doğal düşünce ve hakkınız. Fakat hayatın devam ettiğini unutmayın. Çevrenizdekilerle dayanışma içinde olun.
Alkol ve diğer uyuşturucu maddelerden uzak durunuz.
Kendinizi veya çevrenizdekileri oyalayabileceğiniz bir faaliyet ile uğraşın.
Bundan sonraki hayatınızda neler yapabileceğinizi düşünün veya düşündürün.
Stres Tepkilerini Fazlalaştıran Faktörler Nelerdir?
Depremi hatırlatan yerler, insanlar, görüntüler, sesler, kokular ve bunlara eşlik eden duygular.
Ani yüksek sesler,
Depremin yaşandığı yerler,
Yaralı birini görmek,
Başka bir depremle ilgili haber veya görüntüler izlemek,
Ambulans, vinç ve kepçe gibi depremde kullanılan araçlar.
Depremde kullanılan ekipmanlar