Yalancılık nedir ? Neden yalan söylenir ? Yalancılık hakkında araştırma
14 Kasım 2019 Bu içerik 2.164 kez okundu.
Yalan bir hastalık mıdır?
Hangi kişilikler yalana daha yatkındır?
Masum yalan var mı dır ?
Pembe yalan var mı dır ?
Yalan öğrenilir mi yoksa doğuştanmı gelir?
Neden antisosyaller ve kişilik bozuklukları olanlar daha çok yalan söylerler?
Yalanın altında yatan psikolojik sorunlar nelerdir?
Yalanın Tanımı:
Türkçede ve İngilizcede yalan kavramını tanımlayacak yüzlerce sözcük vardır. Türkçede “Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar”, “Yalana Şerbetli Olmak” gibi yalanla ilgili birçok atasözü ve deyim bulunmaktadır. Yalan söylemekle aynı anlama gelecek fiilleri şöyle sıralayabiliriz: hile yapmak, kandırmak, çalmak, kandırmak, rol yapmak, iftira etmek, saklamak, gizlemek, abartmak, asılsız haber yapmak, sahtekarlık, ört bas etmek, dolap çevirmek, üç kağıda getirmek, yolunu bulmak, madik atmak,kaçamak yapmak, dalavere yapmak vb liste uzar gider. Yalanla aynı anlama gelecek sıfatların bazılarını şöyle sıralayabiliriz: düzenbaz, hileci, yapmacık, taklitçi, iki yüzlü, sahtekar, üç kağıtçı, ahlaksız, dolandırıcı, hain, sadakatsiz, riyakar, samimiyetsiz, çıkarcı, dalavereci, namussuz, martaval. Yalanı yumuşatmak için olsa gerek kelime dağarcığımıza bir sürü kelime girmiştir.
Yalan Söylemeyi Nasıl Öğreniyoruz: “Çocukların yalan” söylemeleri doğruyu söylemeleri kadar normal gelişim gösteren bir davranış örüntüsüdür. Uzmanlar, yalanın kişinin özerkliğini sağlama ve kendine ailesinden farklı bir birey olarak kabul ettirme sürecinde geliştiğini vurgular. Çocuklar, anne babalarını kandırarak onların her şeye gücü yeten, her şeyi bilen insanlar olmadıklarını anlarlar. Böylece, çocuklar her zaman güçlü bir koruyucuları olması gerektiğini fantezilerinin ne kadar yanlış olduğunu keşfederler. Çocuklar, bu fantezilerden sıyrılmak için kendi kendilerine koruma ve kendi kendilerine göz kulak olma sorumluğunu geliştirirler. Böylece, hem ego hem de süper ego fonksiyonlarını kolaylaştırmış olurlar.
Bilim insanları, hepimizi her zaman yalan söylemekten alıkoyan şeyin ne olduğunu tam olarak bilmiyorlar. Bazıları; doğruyu söylemenin, özümsemiş olduğumuz sosyal bir kural olduğuna veya beyinlerimizde gerçekleşen, istediğimiz şeyler ile sürdürmeye gayret ettiğimiz kendi olumlu görünüşümüz arasındaki savaşın bir sonucu olduğuna inanıyor.
Fakat bu önleyici işleyişin ilginç yanı, onun içten geliyor olması.
-Yalan bir psikolojik kaçış olabilir mi?
Bazı kişiler sadece ilgi çekmek için çok renkli hikayeler ile karşısındakini etkilemek isterler
Herhangi bir çıkar için bu yalanları söylemezler, sadece ilgi odağı olmak isterler.
Bu tür yalanlara 'pseudologia fantastica' denir, 'fantastik laflar uydurma'. Bunlar genellikle 'histriyonik' dediğimiz 'oyuncu' kişiliklerdir.
-Yalan söylemek çevreden öğrenilen veya bireysel geliştirilen ve oluşan bir durum mudur?
Bütün huylarda olduğu gibi yalancılıkta çevre faktörlerinden etkilenilerek öğrenilir.
Bazen çocuklarını aşırı dürüst yetiştirmeye çalışan aileler, katı ve cezalandırıcı davranışlar ile çocuklarını yalan söylemeye istemeden itebilirler.
-Yalanın tedavisi var mıdır?
Kişilik bozukluklarında (Antisosyaller ve histriyonikler) bu tarz problemler geç düzelebilir. Bunun dışında kalanlar ise uygun tedavi yöntemleri ile kısa sürede başarıya ulaştırılarak hasta tedavi edilebilir.
Patolojik Yalancılık (Mitomani) Nedir?
Patolojik yalancılık yani (mitomani) kişinin alışkanlık haline getirip, hastalık derecesinde kronik bir davranış türüdür.
Patolojik durumdaki yalancı hayatın her alanında ve her zaman yalan söyleme zorunluluğu hisseder ve bu yalanlar ile hayatını idame etmeye çalışır.
Bu bozukluktan etkilenen kişiler, gerçekliklerinden kaçmak için bilinçaltında yalanlara sığınmaktadırlar ve bu kişilere mitomanik denir ve çoğu zaman yalan söyledikleri, gerçekler ve kendi fantezileri arasındaki farkı anlayamadıkları düşünülür.
Patolojik yalancılığın oluşum nedenleri nedir ?
Bazı insanda hayatın sıkıcılığı karşısında başvurulan bir yol iken, bazı zaman öz güveni düşük insanın öz güvenini yükseltme amacına yönelik, bazı durumdaysa bir yalanla başlayıp onu desteklemek için yeni bir yalan uydurarak devam eden ve ilgi çekmeye yönelik bir süreçtir.
Patolojik yalancılığın bazı özellikleri şunlardır:
Patolojik yalancılar kendilerini yalan söylemekten alıkoyamazlar.
Çoğunlukla kendileri de bu yalana inanırlar.
Bir fantezi dünyası içinde yaşarlar.
Prefrontal kortekste beyaz madde artışı belirtilmiştir (1).
Yalan söylediklerini fark etseler bile bunun arakasındaki fantezilerinin farkına varamazlar.
Yalanlar çoğunlukla komplikedir ama başkaları tarafından kısa zamanda anlaşılır.
Sıkıştığı zaman yalan söyleme eğilimi olarak gözlenir. Kendine güven duygusunun azlığı zayıflığı bu duruma eşlik eder.
Genelde hiçbir neden yokken yalan söylerler.
Bir amaç uğruna sürekli yalan söyleme davranışı ise, genelde antisosyal kişilik bozukluğu olanlarda gözlenir. Sosyopatlar, daha çok manipülasyon yapmak için yalan söylerler. Borderline kişilik bozukluğu olanlarda ise kendilerine kötü davranıldığını göstermek için düzenli yalan söyleme davranışı olduğu gösterilmiştir