Genel :

bilimist

bilimist Yazdı...



Ara geçiş formları ve insan evrimi hakkında araştırma

10 Kasım 2018 Bu içerik 2.677 kez okundu.

Yüzyıllardır yapılan araştırmalar ile yeryüzünde yaşayan canlıların zaman geçtikçe dünya döndükçe, hayat tekrardan yaşam buldukça.. kendisini geliştirerek bir değişim gösterdiği gözlenmiştir. Bu gözlemler günümüzde kazılar ile anatomi incelemeleri ile, soyağacı çıkartılmış ve yaşayan tüm canlıların benzerlik gösterdikleri tarafları olduğunu benimseyerek bir aile ağaçları oluşturulmuştur.
Ara geçiş formarlı yerine geçiş formu demek daha doğru olur diye düşünüyorum.

Richard Dawkins Şöyle demiştir;

“Bu insanların ara-form olmadığının düşünmesinin nedeni ara-formun neye benzeyeceği ile ilgili çok garip bir fikre sahip olmalarından kaynaklanıyor. Bebek bir timsal ile yer sincabını gösterip: “Timsahlarla sincaplar arasında bir ara geçiş formu yoktur.” diyorlar. İyi de niye sincapla timsah arasında ara-form olsun ki? Sanıyorlar ki modern bir hayvanı ve diğer bir modern hayvanı alacaksınız ve bir çeşit ikisinin ortasını bulacaksınız. (…) Aslında ara geçiş formu diye birşey yoktur, çünkü bulacağınız her fosil bir şeyle başka bir şey arasında bir “şey” olacaktır zaten.”

Aslında gelecekte belkide insanoğlu daha farklı bir forma ulaşacağını düşünürsek şuan geçmişte ve ilerde bu geçişler bir son bulana kadar tüm canlılar geçiş formundadır.
Takii.. mükemmeli bulana kadar.

Richard Dawkins bunu kısaca şöyle açıklamıştır.


“Yaradılışçılar, fosil kayıtlarını pek severler, çünkü birbirlerine sürekli “fosil kayıtlarında birsürü boşluk var” mantrasını tekrar tekrar söylemeleri öğütlenmiştir. “Bana ara formları göster!” derler. Bu “boşlukların” evrimciler için utanç kaynağı olduğunu çok ama çok büyük bir keyifle hayal ederler. Bırakın elimizde halihazırda inanılmaz sayıda bulunan ve evrimsel tarihi belgeleyen (üstelik aralarında harikulade ara formların bulunduğu) fosilleri, aslına bakılırsa, herhangi bir fosili bulabildiğimiz için bile şanslıyız. Kazabileceğimiz zengin fosil madenlerine sahip olmamız tam anlamıyla bir ikramiye ve her geçen gün daha da fazla fosil keşfediliyor. Fakat elbette herşeye rağmen boşluklar var ve yaradılışçılar o boşluklara hastalıklı bir sevgi duyuyor.

Fosil kayıtlarında neden bir maybağa yok? Eh, çünkü elbette maymunlar kurbağalardan gelmiyor. Aklı başında hiçbir evrimci şimdiye kadar böyle birşeyi veya tavukların timsahtan geldiğini söylemedi. Maymunlar ve kurbağaların, hiçbirine benzemeyen bir ortak atası var. Milyonlarca tür hayvanın her biri diğeriyle ortak bir ataya sahip. Eğer evrimi kavrayışınız bir maybağa ya da timsavuk görmemiz gerektiğini düşünecek kadar çarpıksa, köpekomatezlerin ve filpanzelerin olmamasını da çılgıncasına ironik buluyor olmalısınız. Günümüzdeki hiçbir tür diğer bir çağdaş türden türemedi(yakın zamandaki türleşmeleri saymazsak).”



Resim kaynak: E v R i m AğA Cı


Yorumlar

Henuz yorum eklenmedi ilk ekleyen siz olun .Yorum Ekle
b