Karınca duası nedir ve niçin okunur?
Karınca duası, geçmişi Hz. Süleyman dönemine kadar götürülen çok etkili bir bereket duasıdır. Bu bereket duasının faziletleri üzerine çok sayıda rivayet bulunmaktadır. Bu anlatımlara göre karınca duası sayesinde iş yerlerinde alışveriş artar ve iş yeri sahibi zenginliğe kavuşur. Evlerde sıkça okunması halinde hane halkı geçim sıkıntısı yaşamaz.
Karınca duası sözlerindeki derin manadan ötürü kutsi dualar kategorisindedir. Zira dört büyük melekten ve dört kutsal kitaptan bahsetmektedir. Ayrıca dua içerisinde Allah’ın güzel isimleri ile Hz. Muhammed’in ismi geçmektedir. Duanın son kısmında ise Kuran’da kendilerinden söz edilen “Ashab-ı Kehf”in fertlerine değinilmiştir.
Karınca duası ismi nereden gelmektedir?
Karınca duası ismini Hz. Süleyman dönemindeki şu olaydan almaktadır:
"Rivayete göre Hz. Süleyman’ın peygamberliği döneminde büyük bir kuraklık yaşanır. Hazreti Süleyman da yanına din adamları ile kalabalık bir insan topluluğu alarak yağmur duasına çıkar. Yolda Hz. Süleyman, bir karıncanın dua ettiğini görür. Karınca o kadar içten dua etmektedir ki Hz. Süleyman bundan çok etkilenir ve mahiyetindekilere dönmelerini söyler.
Neden döndükleri hususunda kendisine soru soranlara Hz. Süleyman, “Eğer Allah duaya karşılık vermeyi uygun görürse zaten karıncanın içen duasına karşılık verecektir.” şeklinde cevap verir. Gerçekten de kısa bir süre sonra yağmur yağar ve kuraklık yerini berekete bırakır. İşte o günden sonra bereket dilemek için yapılan duaya “karınca duası” denir.”
Karınca duası isminin bu bereket duasına verilmesinin bir diğer nedeni ise karıncaların insanları hayran bırakan olağan üstü özellikleridir. Karınca (Bereket) Duası Hikayesi
Bir diğer rivayete göre;
Hayvanlarla konuşma özelliğine sahip olan Hz. Süleyman (radıyallahu anh) bir kıtlık döneminde bir toplulukla şehrin dışına yağmur duasına doğru çıkmaktadır. Yolda bir karınca dikkatini çeker. Zavallı hayvan sırtüstü yatmış, ayaklarını göğe doğru uzatmış, çırpınırken dua etmektedir. Hz. Süleyman Karıncanın duasına kulak kabartır. Karınca şöyle dua etmektedir;
“Allah’ım bizi Sen var ettin… Ve Senin rahmetin olmadan biz yaşayamayız Ya bize su verirsin ya da bizi helak edersin. Emir, ferman senindir.”
Hz.Süleyman (radıyallahu anh)‘ın gözleri yaşarır. Ve az sonra Cebrail (radıyallahu anh)’ın getirdiği bir haberle de coşar, taşar, ağlamaya başlar. Cebrail, o karıncanın duasının kabul edildiği haberini getirmiştir.”
Peygamber yanındaki topluluğa döner:
“Dönün” der “Siz başkasının duasıyla sulanacaksınız.”
Bereket Duası Hadislerde ve ya Ayetlerde Var Mıdır?
Bereket duası Kur’an-ı Kerim’de geçmemektedir. Ancak bu duanın içerisinde Kur’an-ı Kerim ayetleri bulunmaktadır. Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinde de geçmeyen bu duanın kaynağı bilinmemektedir. Duanın içerisinde geçen ayetler ve ifadelerden dolayı dine uygun olan bu dua okunabilir ve taşınabilir.
Bereket duasını okumanın ve ya taşımanın yanında daha önemli bir husus vardır ki oda bu duanın anlamını bilmektir. Kişi dua esnasında ne dediğini bilirse duası daha içten olacaktır ve niyeti de daha halis olacaktır.
Ayrıca satılmayan bir mal üzerine bu dua 7 defa okunursa,Allah’ın izni ile o mal-Mülk birkaç gün içinde satılır.(Mecmuatül Ed’ıyye,s.99)
“Dönün” der “Siz başkasının duasıyla sulanacaksınız.”
Karınca (Bereket) Duası Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmanrrahim.
“Allâhümme yâ Rabbi ve Cebrâile ve Mikâile ve İsrafile ve Azrâile ve İbrâhime ve İsmâile ve İshâka ve Ya’kube ve Münzilel berakâti ve münzilet tevrâti vez zeburi vel incilivel furkâni ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahil aliyyil azıym.Lâ İlâhe illellâhül melikül hakkul mübiyn.Muhammedin rasûlüllahi sâdıkul va’dil emin.Yâ Rabbi,Yâ Rabbi,Yâ Rabbi Yâ Hayyü Yâ Kayyûmü ,Yâ zel celali vel ikrâm.Es’elüke Yâ Rabbel arşil azıymi en yerzükani halâlen tayyiben bi rahmetike yâ erhamer râhımiyn.
Yemkihâ,mekselinâ.Mislinâ,Mernuş,Debernuş Şazenuş Kefeştatıyuş Kıtmiyr.Amin.
Kendinden ağır şeyleri nasıl taşıyorlar?
Hayatımızın bazı noktalarında sık sık gördüğümüz fakat önemsemediğimiz minik karıncaların bilinmeyen gerçekleri.
Karıncaların boyları genellikle 2 - 7 mm arası değişir. Ancak marangoz karıncalar olarak bilinen türün boyu 4-5 cm'e kadar varabilir.
Her karınca kolonisinde en az bir tane kraliçe bulunmaktadır.
Karıncalarda iki adet mide bulunur. Bir tanesinde yiyeceği kendi için saklar, ötekinde ise diğer karıncalarla paylaşacağı yiyecekleri depolar.
Bazı karıncalar günde 7 saate kadar uyuyabilir.
Karıncalar yeşil, sarı, kahverengi, kırmızı, mavi ve hatta morun tonlarında olabilirler.
Bir karınca kendi ağırlığının 20 katını kaldırabilir.
Yetişkin bir karınca katı yiyecekleri yutamaz; yiyeceklerin suyunu emerek beslenir.
Karıncalar sadece dokunmak değil, koku almak için de antenlerini kullanırlar.
Karıncalar hem etçil, hem otçul canlılardır.
Kraliçe karıncalar doğuştan kanatlara sahiptir. Başka koloniler kurmak için yuvadan ayrıldıklarında, kanatları düşer.
Siyah karıncalar ve ahşap karıncalarının iğnesi bulunmaz. Onun yerine formik asit püskürtürler.
Tropik bölgelerde yaşayan yaprak kesici karıncalar, keskin çeneleri ile yaprakları keser ve bunları yuvalarına taşır. Fakat bu yaprakları yiyecek olarak değil, mantar üretmek için kullanırlar.Mantarlardan kendileri için gerekli olan proteini elde ederler.
Yaprakların eve taşınmasından, mantar bahçelerinin ekilip yiyecek elde edilmesine kadar geçen süreçte içerde ve dışarda pek çok işçi karınca çalışır. Kolonilerde iş bölümü vardır.
İşçi karıncalar, yuvanın içindeki çöpü dışarı taşımakla ve özel çöplüğe götürmekle yükümlüdür.
İşçi karınca dışarıda bir yiyecek kaynağı bulduğunda, kolonideki diğer karıncaları buraya çekmek için özel bir koku bırakır.
Köle-Yapıcı karıncalar başka karıncaların yuvalarına saldırır ve yumurtalarını çalar. Bu yumurtalar kırılıp, yavru karıncalar çıktığında kolonide köle olarak çalışırlar.
Karıncalar genel olarak sıcak iklimlerde yaşarlar. Yeryüzünden bilinen 10000 karınca türü yaşamaktadır.
Bir karıncanın ömrü ortalama 45-60 gündür.
Karıncaların hızlı koşmalarını sağlayacak uzun bacakları vardır.
Karıncalar dünyanın her yerinde farklı türde ve şekilde yaşarlar. Toplamda 35.000’e yakın karınca türü vardır ve bunların sadece 9.000’e yakını keşfedilmiştir. Karıncaların soyları, yaklaşık 100 milyon yıl kadar önce yaşayan yaban arılarından geldikleri düşünülmektedir. Karıncaların, arılar gibi iğneye sahip oldukları ve sonradan evrimleştikleri düşünülmektedir.
Karıncaların uzunlukları, türlerine göre değişiklik göstermektedir. En küçüğü 0.1 mm ‘iken en büyüğü 2.5 cm’dir. Karıncaların bildiğimizden daha çok renkleri vardır. Sadece siyah veya kahverengiyle sınırlı olmayıp mavi, mor, sarı, kırmızı gibi renkleri de vardır.
1 yıl içinde bir karınca kolonisi, 10 milyondan fazla böceği katledebilir. Karıncalar aslında bildiğimiz tüm yırtıcı hayvanlardan daha fazla et tüketirler. Karıncalar, besinleri bireysel değil ortak bir şekilde tüketirler. Sıvı besinler kursaklarında saklayarak yuvalarına götürürler. Karıncalara göre hafif olan besinleri tek başlarına taşıyabilirken, ağır olan besinleri ise toplu halde birleşerek, yardımlaşarak taşırlar.
Karıncalar kış uykusuna yatarlar kasım ayında uyumaya başlayıp, mayıs ayında uykudan uyanırlar. Karıncaların ömürleri 45 ile 60 gün arasındadır. Tüm böcekler arasında en iyi beyin onlarınkidir. Kendi ağırlıklarından 30 katı fazla ağırlık kaldırabilirler. Baş aşağı durabilirler. Çok büyük miktarda besin tüketip çok uzun mesafe yol katledebilirler.