Bilimin Tarihsel Gelişimi
22 Temmuz 2017 Bu içerik 3.103 kez okundu.
En basit düzeyde bilim tabiat bilgisidir. İnsan bir tür olarak tarih sahnesine çıktığı andan itibaren hayatta kalmak için tanıması gereken birçok doğa olayı karşılaşmıştır.
Bazı doğa olayları günlük gözlemlerle insanlığın ilk anlarında fark edilmiştir. Örneğin güneşin doğup batması, gece gündüz olayları, yıldızların parlaması veya hareket etmesi, ayın sürekli şekil değiştirmesi gibi olaylar bu türdendir.
Güneşin yıllık hareketi, mevsim, iklim koşulları gibi bilgiler insanlığın ilk günleri için daha fazla tecrüve ve bilgi birikimi gerektirmekteydi. Buna rağmen insan bilgiyi aktarma özelliğini kullanarak bu bilgileri kaydetti ve tecrübesini gelecek nesillere aktardı.
İnsanoğlu doğada karşılaştıkları problemleri çözmeye çalıştı. İnsanın fıtratında olan merak duygusu onu soru sormaya itti. Bunun çerçevesinde birikimli olarak bilim ortaya çıktı.
Bilimin temelinde varsayımları doğa olayları üzerine oturtmak vardır. İnsanoğlu yaptığı varsayımlarda çoğu zaman yanıldı. Ancak zaman içerisinde daha kullanışlı ve gerçekçi bilgilere erişmeyi başardı. Bu serüven durmadan devam etmektedir.
Bilime katkı sağlayan birçok medeniyet vardır. Bu medeniyetlerin en başında Yunan medeniyeti gelir. Yunan medeniyeti bilimi yapmak için gereken bilgiyi Mısır ve Mezopotamya'dan almıştır. Bunu geliştirmiş ve bilimsel bir form kazandırmıştır. Ortaçağ döneminde sekteye uğrayan bu bilimsel ilerlemeler Avrupa'da Rönesans aydınlanmasıyla yeniden gün yüzüne çıkmış ve hızla ilerlemeye devam etmiştir. Yaşadığımız son iki yüzyılda ise insanoğlu bilimde binlerce yılda gittiği mesafenin onlarca katını sarfetmiştir.
Zaman içerisinde bilime felsefi yaklaşımlar ortaya çıkmış ve bilimsel bilginin tanımı yerine oturtulmaya çalışılmıştır. Günümüzde geçerli bilim tanımı daha çok yanlışlanabilme kavramları üzerine oturtulmuştur.
Kaynaklar:
History of science
Bilim felsefesi